Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, son günlerde üslubunda ve yaklaşımında belirgin bir değişiklik görülüyor. Genelde sakin bir profil çizen, eleştirilere açık olduğu izlenimi veren Şimşek’in, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin ekonomiye ilişkin sorularını yanıtlarken, gergin olduğu dikkatlerden kaçmadı.
Şimşek’in, tavırları kadar ekonomiye ilişkin mesajları da tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Türkiye’nin iki yakıcı sorunu, konut-kiralar ile yabancı kaynak gereksinimiyle ilgili sözleri, gerçeklik ve rasyonalite ile bir çeşit “kopuş” olarak algılandı ve eleştirildi.
KONUT ARZI VE KİRALAR
Bakan’ın, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın da yakındığı, başta büyükşehirlerde yaşayanlar olmak üzere milyonlarca kişiyi nefes alamaz duruma düşüren son birkaç yılda katlanarak artan fahiş kiralarla ilgili açıklaması özel olarak irdelenmeyi hak ediyor.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Şimşek, “Kısa vadeli kiralamalara ilişkin düzenlemelerimiz konut arzını artırdı, özellikle büyükşehirlerde kiralarda gerileme başladı” dedi.
Şimşek, deprem konutlarının tamamlanması, kentsel dönüşüm ve afet riskini azaltmaya yönelik çalışmaların hız kazanmasıyla 2024’te konut arzının artacağını da öne sürdü.
Gerçekten, kısa vadeli kiralamalara ilişkin düzenlemelerle konut arzı arttı mı? Büyükşehirlerde kiralar gerilemeye başladı mı?
Bu soruları, büyük şehirlerdeki yüksek kiralar nedeniyle başka şehirlere taşınmak için fırsat kollayanlara, bu krize birebir maruz kalanlara sormak gerekiyor.
Sanırım, en doğru yanıta, yaşamın içinden gelecek bu sese kulak vererek ulaşabiliriz.
DIŞ KAYNAĞA REKOR DÜZEYDE GEREKSİNİM VAR
Şimşek’in, TBMM Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında, yurt dışı turlarına ilişkin olarak dile getirdiği, “Biz hiç kimseden para istemedik. Türkiye’nin paraya ihtiyacı yok” sözleri de tepkileri beraberinde getirdi.
Şimşek, milletvekillerinin eleştirileri üzerine, “Bana ‘Siz ülke ülke dolaşıyorsunuz, bir şey gelmedi’ denildi. Ülkeleri dolaşırken programımızı anlatıyoruz. Dış kaynak ihtiyacımızı piyasadan temin etmeye başladık. Bizim, ‘ikili ilişkiler çerçevesinde kaynağa ihtiyaç yok’ demek istedim” diye sözlerini açma ihtiyacı duydu.
Türkiye, dış borç geri ödemeleri ve cari açık finansmanı dolayısıyla 2024’te rekor düzeyde dış kaynak gereksinimiyle karşı karşıya bulunuyor. Türkiye’nin, gelecek 1 yıl içinde ödemesi gereken dış borç yaklaşık 220 milyar dolar.
Yıl sonunda cari açığın da 30-35 milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Buna, Merkez Bankası’nın, swap hariç eksi 41-42 milyar dolar düzeyinde olan rezervlerini de eklemeyi unutmayalım.
ŞİMŞEK NEDEN GERGİN?
Şimşek, neden gergin? Görünen o ki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı uzun mesai Şimşek’i ciddi biçimde yordu. Milletvekillerinin ekonominin içinden yönelttikleri sert eleştiriler de gerilmesine yol açtı, üslubuna ve mesajlarına yansıdı.
Unutmayalım. Şimşek ve ekibi, göreve geleli yaklaşık 7 ay oldu. Bu dönemde, ekonomiye ilişkin faizlerin artırılması dahil bir dizi genel kabul gören adım atıldı. Ancak, dar ve sabit gelirlilerin doğrudan cebini ve günlük yaşamını etkileyecek ekonomik bir sonuç ya da rahatlama ortada yok.
Hayat pahalılığı alabildiğine devam ediyor. “Yarın, bugünden daha kötü olacak” kanaati kırılamadı. Tam tersine yayılarak büyüyor. Güvenle de ilişkili bu kanaati tersine çevirmedikçe ekonomide mesafe almak da başarılı olmak da zor görünüyor.