Eray Görgülü
Türkiye’nin, Avrupa Birliğinin (AB) karbon vergisinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alacağına dikkat çeken Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, yeşil dönüşümün 2040’a kadar Türkiye’ye maliyetinin 60 milyar doların üzerinde olmasının beklendiğini söyledi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) 2023 yılı 2. Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, Avrupa Birliği’nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve çimento sektörlerini kapsayan ilk aşamasının 1 Ekim 2023’te devreye gireceğini hatırlattı.
Sanayide teknoloji düzeyini ve verimliliği arttırmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Ardıç, dünyadan şu örnekleri verdi: “Dijital ve yeşil dönüşüm kavramlarını sıkça kullanıyoruz. Fakat uygulamada zorluk çekiyoruz. Dijital teknolojilerin Türkiye’de kullanımı OECD ülkeleri içerisinde en düşükler arasında. İkiz dönüşüm, en gelişmiş ve zengin ülkelerde bile yoğun devlet destekleriyle yürütülen bir süreçtir. Nitekim ABD 2022 yılında İklim ve İstihdam Yasası ile sanayide yeşil dönüşüme 391 milyar dolar tahsis etti.
10 yıl boyunca sürdüreceği bu desteğin tutarı 2023 federal bütçesinin dörtte birine denk geliyor. Avrupa Komisyonu, Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmak için en az 1 trilyon Euro’yu harekete geçirme sözü vermişti. Bu fon tavanını her yıl arttıran AB, geçtiğimiz aylarda, sanayiye 270 milyar dolar tutarında ek kaynak tahsis etti.
Japonya, Yeşil Dönüşüm Yasası kapsamında kamu-özel sektör ortaklıkları aracılığıyla 1,1 trilyon dolar tutarında yeşil yatırımı teşvik ediyor. Ülkemizde de devletimizin yeşil dönüşümü, mevzuatıyla finansmanı ve teknik yardımlarıyla sahiplenmesi büyük önem arz etmektedir.”
“Zihinsel dönüşümü ve farkındalığı sağlamamız çok önemli”
Dünyadaki gelişmelerin dışında kalmamak için, Türkiye’de de firmaların güncel teknolojilerle üretime geçmesi gerektiğini kaydeden Ardıç, şöyle devam etti: “Bunun içinse öncelikle anlamlı ve yeterli düzeyde teşvik edilmesi gerekiyor. Sanayi alanları artırılmalı ve firmalara teknik destek ve finansman sağlanmalı. Sanayide giderek büyüyen bir sorun olan işgücü ihtiyacının karşılanması da, yine hükümetin işgücü ve eğitim politikalarıyla acilen ele alması gereken bir konudur.
Sınırda Karbon vergisi düzenlemeleri dahil olmak üzere iklim değişikliğiyle mücadele politikaları, ülkelerin üretim, ticaret ve rekabetçiliği üzerinde çok güçlü etkilere sahip. Yeşil dönüşümü ıskalama şansımız yok. Geç kalmak ise astarı yüzünden daha maliyetli bir durum. Her şeyin başında zihinsel dönüşümü ve farkındalığı sağlamamız çok önemli. Ekonomik açıdan baktığımızda ise, AB’nin karbon vergisinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyoruz. 2040 yılına kadar Türkiye’ye maliyetinin 60 milyar doların üzerinde olması bekleniyor.”
“Tüm sektörler üzerine yol haritası hazırlandı”
AB Yeşil Mutabakatı’nın ASO Üyesi İşletmeler Üzerindeki Etkilerinin Yönetilmesi projesinden de bahseden Ardıç, şunları söyledi: “Tüm sektörler üzerine kapsamlı bir yol haritası hazırlandı. Yakın zamanda bu raporları tüm üyelerimiz ile paylaşacağız.
Çevre, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve yenilenebilir enerji gibi tematik alanlar, ülkelerin gelecek vizyonlarında kritik konular olarak öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda, üyelerimiz ve paydaşlarımız için değer yaratmak amacıyla Çevre ve İklim Değişikliği Müdürlüğünü kurduk.”